29 Haziran 2009 Pazartesi

Su ve Yalıtım


Su, hayatımızda ömrümüzde vazgeçilmez bir unsur olmasına rağmen, yapılarda genellikle sorun yaratır.

Su, nem halinde duvar, döşeme, kapı pencere gibi yapı elemanları bünyesinde bulunur. Nem, bu yapı elemanlarının bozulmasına, özelliklerinin zamanla çürümesine neden olur. Ahşabı çürütür, demiri paslandırır, beton üzerinde don etkisi yaparak patlama, dökülme gibi hasarlara neden olabilir.

Yapı’nın sudan korunması için çeşitli uygulama yöntemleri ortaya çıkmıştır. Çatı/saçak, damlalık tretuvar drenaj, sıva yapılarda standartlaşmış yapı yalıtım elemanlarındandır. Bununla birlikte yalıtım amacıyla likit, pestil,cam yünü, mantar, sentetik elyaf gibi çeşitli yapı malzemeleri geliştirilmiştir.

Yalıtım çeşitlerini üç ayrı bölümde inceleyebiliriz:

a-) Su ve neme karşı yalıtım
b-) Isıya karşı yalıtım
c-) Sese karşı yalıtım

Su ve neme karşı yalıtım:

Suyun Ahşap, metal, taş, tuğla gibi gereçler üzerindeki olumsuz etkilerine karşı uygulanır.

Binaya dıştan: Yağmur, kar, yüzey ve sızıntı yer altı/yer üstünden gelen su,

Bina bünyesinde: Beton, sıva, duvar vb. harçlarının içerisindeki nem,

Bina içerisindeki: Su tesisatlarından sızan sulara karşı yalıtım uygulaması su ve neme karşı yalıtımı zorunlu kılan hallerdir.

Su ve neme karşı alınabilecek önlemler:

Saçaklı çatı yapmak,
Sıva yapmak veya çinko bakır yada taş plaklarla kaplamak,
Bina yüzeylerinde suyu çabuk akıtan denizlik, damlalık, vb. profiller oluşturmak,
Bina çevresinde ~1mt genişliğinde yaya kaldırımı (tretuvar) yapmak,
Drenaj yapmak
Su ve neme karşı yapılan yalıtımlar:

Drenaj
Temelde yalıtım
Banyo vb. ıslak zeminlerde yalıtım
Teras ve çatılarda yalıtım

1-A)Binaya Dıştan Drenaj
Bina çevesinde temelin ~50-100 cm kadar dışında temel tabanının ~30-40 cm kadar derinde eğimli bir kanal açılır ve binanın çevresi dönülür. Drenaj kanallarının köşe yaptığı yerlerde (bina köşelerinde) ~15-20 cm’lik [t:rögar]lar açılır. Bu rögarlar kanalizasyona bağlanarak suyun binadan uzaklaşlmasını sağlayabiliriz.

1-B)Binaya İçten Drenaj

Dış drenaj yapma imkanımız bulunmadığı durumlara binamıza içten drenaj yapabiliriz:

Bodrum katının (genellikşe) merkezinde, bodrum döşemesinden ~2mt derinlikte, 50×50 cm genişlikte (sarfiyayata göre değişir) bir kuyu yapılır. Kuyunun etrafı biriket ile örüldükten sonra içerisine sıva yapılır. Üzeri saç veya moloz taş duvar şeklinde kapatılabilir. Sac ile bir kapak yapmak daha uygun olacaktır. Çünkü, eğer kanalizasyon kotu rögar kotumuzu tutmuyorsa bu alana bir pompa koyup suyu bu pompa sayesinde kanalizasyona iletmeliyiz.

Tabi otomatik pompa konusunda sorunlar yaşayabiliriz, elektirik gittiği an pompa çalışmayacak ve tıkanma oluşabilecektir, ya küçük bir jenaratör veya rögar kapağını binanın dış yüzeyine koyup/bir baca yapıp elektirik kesintisi olduğunda [t:vidanjör] ile suyu tahliye edebilirsiniz.

2-Temelde Yalıtım

Zemine inmesi muhtemel kar ve yağmur sularının bnaya zarar vermesini önlemek amacıyla yaptığımız yalıtım uygulamasıdır. Ayrıca temelde yer altı sularına karşıda yalıtım önlemleri alınır.

Kar ve yağmur sularının zemin 0 (sıfır) kotundan bodruma inmesini önlemek için [t:tretuvar] ve su basma yapabiliriz. Su basma binanın 0 (sıfır) kotunu ~50 cm yükselterek kar ve yağmur sularının binamız ve bodrum kata inip zarar vermesini engelleyebiliriz. Ayrıca dıştan yapılan sıva da bir yalıtım çeşitidir. Ayrıca [t:bitümlü malzemer] ile de suya karşı binaya dıştan yalıtım yapılıp suyun temele inmesi önlenebilir. Bodrum döşemesinde zemin suyuna karşı sırasıyla Blokaj/Gorbeton/Yalıtım Gereci/Betonarme döşeme kaplamaları yapılması yeterlidir.

3-Banyo vb. Islak Zeminlerde Yalıtım

Banya vb. ıslak zeminlerde su yalıtımı çok iyi yapılmalıdır, zira bu alanlarda su kullanımı fazla olacaktır.

Islak zeminlerde döşeme sırasıyla Betonarme döşeme/Eğim Betonu/Yalıtım malzemeleri/Kaplama harcı/Döşeme kaplaması yapılabilir.

Suya akış yolu vermek için betonarme döşememizin ardından % ~3-5 cm’lik eğimli beton dökmeli,

Mastik asfalt, Rübroit vb. yalıtım malzemeleriyle eğim betonunun üstü kaplanmalı,

Yalıtım malzemesini korumak amacıyla ince bir harç yapılmalı

Ve son olarak döşeme kaplaması (fayans, mermer, çimento harçı karo) kullanarak ıslak zeminde yalıtım işlemini tamamlayabiliriz.

4-Teras ve çatılarda yalıtım

Teras ve çatıya kar ve yağmur etkisi direkt etki edeceğinden bu alanlardaki yalıtım işlemi daha önemlidir. Genellikle ısıya karşı yalıtım özelliği bulunanan yalıtım malzemeleri ile kaplandıkları için bu konuyu yazımızın diğer bölümlerinde (Isıya karşı yalıtım) inceleyeceğiz.

Beton Dökümü Vibratör Uygulaması


Büyük özen göstererek hazırladığınız kalıba ve donatıya artık elbise giydirme zamanı gelmiştir. Projenize göre belirlediğiniz beton sınıfı sizin siparişinizden sonra hazır beton tesislerinde kontrollü olarak üretilmiş ve şantiyenize doğru yola çıkmıştır. Kalıp açıldığında boşluklarla dolu ve onarım isteyen bir beton ile karşılaşmamak için aşağıdaki önerileri dikkate almak size yardımcı olacak ve emeğiniz görsel olarak da değerini almış olacaktır. Betonun kalıba homojen yerleştirilmesinde en doğru yöntem vibratör kullanılmasıdır.

1- Betonarme elemanının, içinde boşluk kalmadan donatıyı tamamen sararak imal edilmesi için taze betonun ayrışmaya uğramadan homojen dökülmesi sağlanmalıdır. Bunun için taze betona karma suyu dışında su verilmemeli istenilen kıvam sipariş sırasında hazır beton tesisine bildirilmelidir.

2- Taze beton kalıba yerleştirilirken serbest düşmeye bırakılmamalıdır. Serbest düşme sırasında beton ayrışacak ve istenilen yüzeyler elde edilemeyecektir. Transmikserden doğrudan olukla dökülen betonlarda taze betonun serbest düşme yüksekliği 1 metreden fazla olmamalıdır. Pompa ile basılan betonlarda serbest düşme yüksekliği döşemelerde 50 cm , perde ve kolonlarda ise en fazla 1.5 metre olmalıdır. Betonun pompalanması sırasında aynı bölgede vibratör uygulanmamalıdır, eğer uygulanırsa betonun ayrışması söz konusudur. Pompa betonu kalıba bıraktıktan sonra ilerlemesi beklenmemeli beton kalıp üzerine yayılmaya başladıktan sonra (bu yayılma betonun kendi kıvamıyla yaklaşık 1 m² kadar olmalı) vibratör uygulaması başlatılmalıdır.

3- Perde ve kolon betonlarında kalıpların doldurulmasında beton 50 cm’lik tabakalar halinde doldurulup vibrasyon uygulanmalı ve ardından yeni 50 cm’lik tabaka kalıba dökülüp yerleştirilmelidir.

4- Donatı sıklığı ve kalıp şekli göz önüne alınarak kullanılacak vibratör şişe çapı belirlenmeli ve kalıptaki beton ceplerinde, donatı sıklaştırılmalarında daha rahat çalışabilecek küçük çaplı vibratör şişeleri seçilmeldir.

5- Vibratörün taze betona dik olarak daldırılması gereklidir. Eğik daldırılan vibratör taze betonda ayrışmaya neden olacaktır.

6- Vibratörün beton içinde ilerlemesi kendi ağırlığı ile olmalıdır.

7- Vibratör taze beton içinde 10-15 saniye tutulmalı ve beton yüzeyinde düzelme görüldüğünde ya da şerbet halinde ince kıvamlı yüzey görüldüğünde betondan çıkarılmalıdır.

8- Vibratör şişesi taze betonun tabanına kadar indirilmelidir, kolon ve perdelerde 50 cm’lik tabakalar halinde döküm yapılacağından, altta kalan tabaka içine de 2-3 cm kadar ilerlemesi sağlanıp, iki tabakanın birleşmesi sağlanmalıdır.

9- Tüm vibrasyon uygulamalarında, taze beton yüzeyinde ince malzeme yoğunlaşmasıyla (şerbet görünümü) beraber, vibratör başlangıçtaki ilerleme hızıyla geri çekilmelidir.

10- Vibratörün geri çekilmesiyle taze betonda oluşan boşluk kendi kendine kapanmalıdır; bu bize vibrasyon uygulamasının doğru yapıldığını gösteren bir belirtidir.

11- Beton yüzeyinde şerbet görüntüsü belirdikten sonra vibrasyona devam etmek taze betonu ayrıştıracağı için vibratörü kullanan personelin konuda deneyimli ve dikkatli olması önemlidir.

12- Taze betonda kalıp üzerinde betonun tamamen taranabilmesi ve boşluk kalmadan yerleştirilebilmesi için, vibratörün taze betona daldırma noktaları arasındaki mesafe seçilen vibratör şişe çapının 7 katı olmalıdır.

Örnek: Seçilen vibratör şişe çapı 4 cm ise tabliye üzerinde vibratör daldırma aralığı yaklaşık 28 cm aralıkla olmalıdır.

Kalıptan Betona Bilgiler

Çeşitli yapılarda, inşaat yapım aşamasında temelden başlayarak çatıya kadar kullanılan kalıp elemanlarının kullanım yerlerine göre ihtiyaç duydukları taşıyıcı ve destekleyiciler farklı özellikler gösterir. Bu nedenden ötürü kullanılan kalıp elemanlarını aşağıdaki gibi kategorize edip her sınıfın kendi içinde nasıl destekleneceğini belirtmek yararlı olacaktır.

1- Temel veya sömel kalıpları,
2- Kolon kalıpları,
3- Duvar kalıpları,
4- Kiriş kalıpları,
5- Döşeme kalıpları,

Beton dökümünden önce taşıyıcı sistem ve kalıplarda alınması gerekli önlemler ve uygun kalıp nasıl hazırlanır hep birlikte bakalım.

1- TEMEL VEYA SÖMEL KALIPLARI:

Genelde, yükseklikleri ve görünen yüzleri az olduğu için en basit yapılan kalıplardandır. Duvar temelleri veya sömel denilen kolon temelleri süreklilik bakımından farklı oldukları için kalıp yapılıp sabitlenirken daha farklı uygulamalar yapılmalıdır. Duvar temelleri mütemadi temeller olacağından iki karşı yüzü için kalıp gerekecek ve bu kalıpların yanal oynamalara direnmesi için iki taraflı desteklenmesi gerekecektir. Yada temel zeminine göre temel kazı şevi düzey yapılabilirse, bir taraflı kalıp kullanılabilir. Yapılan kalıpların dört taraflı olmasından çok bu kalıp elemanlarının yatay, düşey kaburga ve göğüslemelere dayanan,kamalarla ayarlanan zemine çakılan kazıklara alt uçların bindirilmesiyle, kalıp elemanları sağlama alınmalıdır.

2- KOLON KALIPLARI:
Bu kalıplar kesit şekline göre düşey tahtalardan yapılıp, kalıp yüzünü, dayanma ve tutma elemanı olarak yatay kuşaklar kullanılmaktadır. Dökülen taze beton veya meydana gelen yanal hareketler kalıp üzerinde değişik basınçlar oluşturacaktır. Beton taze iken kalıba derinliğe bağlı olarak zaten bir basınç uygulamaktadır. (hidrostatik ve dinamik beton basıncı) Yanal hareketler taze betonda bu basıncı artıracağından yanal kuşaklar ayrı bir önem taşımaktadır. Kolon kalıplarında kullanılması gereken kuşaklar, dört köşe kesitli kereste veya kalas ya da çelik lama olabilir. Ancak kolonlarda yüksekliğe göre kuşak çerçeve aralığı doğru belirlenmelidir. Yüksek kolonlarda, kuşak çerçeve aralığı, beton basıncı ve yanal hareketler göze alınarak tabanda sık, yukarıya doğru seyrekleştirerek yapılmalıdır. Uygulanacak kuşak köşelerinden iyice birbirlerine çivilenmiş olmalı, germe çubukları ve tellerle bağlanıp sıkıştırılmalıdır. Bu yöntem yardımıyla, büyük beton basıncı gelen veya yanal hareketlere maruz kalan kolonlar korumaya alınabilir.

3- DUVAR KALIPLARI:
Betonarme duvarları; kalıbı zemine oturtulan betonarme duvar kalıpları ve kalıbı zemine oturtulmayan betonarme duvar kalıpları olarak ikiye ayırmak ve bunlara uygun destek sistemleri düşünmek gerekir. Betonarme duvar kalıpları genelde duvar kalınlıkları ince olduğundan kolonlara göre daha kolay sağlamlanabilirler, ancak yanal devamlılıkları daha uzun olduğu için göğüsleme kalasları ve alttan yukarıya göğüslemelerin sıklığı önem taşımaktadır. Göğüsleme kalaslarının desteklenmesinde zemine oturtulan kalıplarda sömellerde uygulanan kazıklama sistemi uygulanmalı, göğüslemeler arası sıklık alt kuşaklarda daha sık olmalı, düşey araları 100 cm’den başlamalı, alta doğru 50 cm’ye kadar düşmelidir. Kalıbı tutan düşey kaburga sıklığı ise 50-70 cm arasında seçilmelidir. Ayrıca kalıp içinden geçen vidalı, kelebekli germe ve mesafe çubukları kalıp direnci açısından önemlidir.

4- KİRİŞ KALIPLARI:
Yapılarda kirişler imalatı sırasında donatı sıklığı ve kalıbın darlığı nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir elemandır. En çok imalat hatası bu elemanlarda gözlenmektedir. Kalıpları yan yüzlerinde birbirlerine gerdirebilmeli ve donatı pas payları ile kalıbı kendinden itebilmelidir. Taban desteklerine konulacak başlıklar üzerinde oluşturulacak çapraz desteklerle kiriş kalıplarının yanal desteği sağlanmalıdır. Kirişlerin altlarına konulacak destek yatay kalaslarla üstten birbirine bağlanmalı,ayrıca kirişin beraber dökülecek tabliyenin alt döşeme kalıbı üst kenarına destek görevi görebilecek şekilde yerleştirilmelidir. Taban destekleri uygulanan başlık üzerine çapraz kalaslarla sağlamlanmalıdır. Yanal hareketlere dayanım yönünden kirişlerin yan yüz kalıbı dışarıdan kuşaklanmalı, sıkıştırma bulon çubuklarıyla takviye edilmelidir.

5- DÖŞEME KALIPLARI:
Döşeme kalıplarında kalıp alttan enine ve boyuna kalaslarla ağ şeklinde kaburga ve göğüslemelerle taban desteklerinin üstüne oturtulmalıdır. Enleme ve boylamalar arasındaki mesafeler taze betonun taşınması ve kalıbın yanal hareketlerden etkilenmesini önlemek açısından önemlidir.Kalıbın altına enlemeler 50-60 cm aralıkla yerleşmeli,bunların üzerine 80-120 cm aralıkla boylamalar yerleştirip,boylamaların altına yine 80-120 cm aralıkla taban destekleri konulmalıdır.